Devlet; egemenlerin çıkarlarını gözeten bürokratik aygıtıdır. Devlet; sermayenin
çıkarları, yeniden üretimini sağlamak amacıyla maddi ,manevi baskı
araçlarını kullanır. Bu durum en ileri emperyalist/kapitalist devletlerinde geçerlidir.
Devletin zoru kullanımı ile birlikte burjuvazinin ideologları aracılığıyla; işçi sınıfını, emekçi halkları
sistem içine hapsetmek için yazılı/görsel basınıyla manipülasyon, karalama,
dezenformasyon, manipülasyon tekniklerini sıkça kullanır.
Parlamento;
sermaye sözcülerinin kürsüsüdür, burjuva demokrasilerinde seçim; periyodik
aralıklarla, sermaye güçlerinin temsilcileri arasındaki seçimdir. Halklara
demokrasi ile yönetildiği, halkın kendi kendini yönettiği mizanseni dayatılır.
Havuz
medyası diye tabir edilen iktidar partisine ‘yakın’ bir gazetede yayınlanan
makalede bir yayınevnin Ensar vakfını ve siyasal kanadını eleştirmesi, iktidar
organlarınca yayınevine karşı karalama kampanyasını beraberinde getirdi.
Ahlaksızlığın
Ayrıntısı isimli ‘makale’ de Foucalt’ın İktidarın gözü adlı yapıtında 143-144
sayfalardaki D. Cooper ile olan karşılıklı konuşmayı, karşılıklı bağlamından
kopararak tecavüze teorik dayanak noktası aramaya çalışıyor.
Birincisi;
Ahlaksızlığın Ayrıntısı isimli karalama içerikli ‘makale’de rıza gösterme
kavramını, Foucalt’ın genç yaşta olan birliktelikler iki tarafın rızası ile
oluyorsa hukuki cezalandırma gerekçesi olamaz diyor. Tecavüz
meşrulaştırılmıyor. Aksine devamında tecavüzün kapsamı genişletilmeli, sadece
rıza göstermeme gibi daraltmaya karşı çıkıyor.
İkincisi;
Yargıçlar Sendikası bazı üyelerinin tecavüzün şiddet olarak ele alınabileceği
fikrini söylediğini aktarıyor, devamı satırlarda da üyelerin bırakın tecavüzü
birinin kendi çocuklarıyla karşılıklı istek sonucunda olsa dahi şiddetle karşı
çıkacağını belirtiyor.
Üçüncüsü;
Makaledeki karalamaların haklı, yazarın görüşünü yansıttığını bir an için kabul etsek dahi, yazarın fikirlerini çevirmek gibi bir görevi olan
yayınevi ile, tecavüz, istismarın periyodik bir ‘davranışa’ dönüştüğü bir yeri
savunmayı karşılaştırmak aymazlıktır.
Dördüncüsü;
Makalenin ana teması, ne Foucalt ne ona yansıtmaya çalıştığı fikirleri.
Niyet platform kaydırmak, manipulasyon
yaratmak, savunma konumundan saldırıya geçmek istemelerinden kaynaklanıyor.
Yoksa Foucalt’ın külliyatı bellidir, bu makaleyi ciddi akademik kürsülerde
incelense, teorinin değil kara mizahın konusu olabilir ancak.
Yukarıda
bahsedilen dezenformasyona dair sadece bir örnektir. Her gün burjuva basında
çeşitli konularda; toplumsal gerçekliğin
üzerini örtmek, ezilen sınıfları suni gündemler dayatmak gibi nedenlerle
onlarca ‘makale’ yayınlanmaktadır. Burjuva basının genel amacı devrimcilerle;
işçi sınıfını, emekçi halkların arasındaki bağı koparma çabasıdır. Kendileri de
çok iyi bilmektedir ki, devrimcilerle sınıf arasında kurulacak organik bağ,
kapitalizmin sonunu hazırlayacak temel etkendir. Bu bağlamda devrimcilerin
önüne özellikle kitle çalışmasında neyin yapılması gerektiği kadar nasıl
yapılacağı sorunsalı duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder