DEVRİM VE ÖRGÜTLENME ÜSTÜNE DÜŞÜNCELER -2-
ZOZAN KARA
Bir önceki yazıda devrim durumu nasıl kavranmalı ve ne yapmalı sorusuna değinmeye çalışılmıştı. İki devrimci dönem yaşamış Türkiye çoğrafyası açısından değerlendirmek,bir devrimci örgüt açısından ne yapılması gerektiği ve teorik belirlemelerin önemini vurgulamaya çalıştık. Yazı ele aldığı konu açısından bir çok olguyu ıskalamama telaşına düşülünce biraz dağınık ve uzun eleştirisi aldı.”biz bu yazıdan on beş konuda yazı yazardık”eleştirisi ile gerçek hayatta karşılaştım. Bu eleştiri yazım teknikleri açısından doğruydu ve hemen kabul ettim,fakat bu gün devrimci hareketlerin devrimi geniş ve dolayımlardan geçerek ,marksist-leninist teoriye göre çözümlemek yerine; kendine göre teoriye veya teoride ne denirse densin güncelin ve moda olan örgütlenme pratiklerinin peşinde olduğu bir dönemde yazdıklarımın bir çok konuyu birlikte alış biçimi(elbette bir yazının darlığında) devrimcilerin bir soruna diyalektik bakma telaşı olarak algıladığımdan sevindim. Bu tarz eleştirilere açık olması, eleştirenleri kapalı, dağınık buldukları her konuda çalışıp yazılar ve somut pratikler üretmeye sevk edecektir. Nasıl kavranmalı sorusu kadar, kavranılan teorik ve pratik sorunların çözümü için ne yapmalı sorusu da çok önemli,bu soruya gerçek hayatta karşılaştığımız birkaç örnekle cevaplar üretmeye çalışalım.
ZOZAN KARA
Bir önceki yazıda devrim durumu nasıl kavranmalı ve ne yapmalı sorusuna değinmeye çalışılmıştı. İki devrimci dönem yaşamış Türkiye çoğrafyası açısından değerlendirmek,bir devrimci örgüt açısından ne yapılması gerektiği ve teorik belirlemelerin önemini vurgulamaya çalıştık. Yazı ele aldığı konu açısından bir çok olguyu ıskalamama telaşına düşülünce biraz dağınık ve uzun eleştirisi aldı.”biz bu yazıdan on beş konuda yazı yazardık”eleştirisi ile gerçek hayatta karşılaştım. Bu eleştiri yazım teknikleri açısından doğruydu ve hemen kabul ettim,fakat bu gün devrimci hareketlerin devrimi geniş ve dolayımlardan geçerek ,marksist-leninist teoriye göre çözümlemek yerine; kendine göre teoriye veya teoride ne denirse densin güncelin ve moda olan örgütlenme pratiklerinin peşinde olduğu bir dönemde yazdıklarımın bir çok konuyu birlikte alış biçimi(elbette bir yazının darlığında) devrimcilerin bir soruna diyalektik bakma telaşı olarak algıladığımdan sevindim. Bu tarz eleştirilere açık olması, eleştirenleri kapalı, dağınık buldukları her konuda çalışıp yazılar ve somut pratikler üretmeye sevk edecektir. Nasıl kavranmalı sorusu kadar, kavranılan teorik ve pratik sorunların çözümü için ne yapmalı sorusu da çok önemli,bu soruya gerçek hayatta karşılaştığımız birkaç örnekle cevaplar üretmeye çalışalım.