28 Eylül 2014 Pazar

EYLÜL GEÇELİ ÇOK OLDU.

"Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim 
Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak 
Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak 
Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; 
Toprağı rüzgârı denizi göğü 
O her zaman bir insanla anlamlı 
Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı 
Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların 
Ve ucuz korkuların kör kuyularına 
Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz."

Gittikçe yalnızlaşıyorsun.
Yalnızlaşıyorsun ama yalnız kalmaktan korkuyorsun.Sahte kalabalıklar yaratıyorsun kendine,hiç bir zaman gerçek bir parçası olamadığın,içinde eriyip bütünleşemediğin ve ilk tehlikede kaçıp kendi köşene çekileceğin kalabalıklar.Ne yalnızlığın yalnızlığa benziyor,ne kalabalığın kalabalığa.

Hep şikayet ediyorsun,"eski dostluklar kalmadı" diyorsun "insanlar bencilleşti,herkes kendi çıkarını düşünüyor,kimseye güvenilmiyor vs.vs.." bütün bu olumsuzlukların içinden kendini çekip alıyorsun.Senden başka herkes  "bencil" "güvenilmez" "çıkarcı". Bir sen değilsin! Diğerlerine sorsan onlarda aynı şeyi söylüyor.Güvenilir olmayan kim o zaman,bencil olmayan kim?..
"Herkesin bencil,çıkarcı vb. olduğu bir toplumda seninde var olabilmek için herkesten bencil,herkesten çıkarcı, hatta herkesten daha acımasız olmaktan başka çaren yok. Aslında öyle olmak istemiyorsun ama dedik ya çaresizlik?.."Kendi durumunun haklılığını gerekçelendirmeyi çok iyi biliyorsun.

Kalabalıklar içindesin ama çevrendeki herkes senin rakibin.Kiminin işinde gözü var kiminin aşında.Kimisi şu anda elinde olanlara tehdit,kimisi geleceğinin önünde engel.Herkes herkesin rakibi,herkes herkesin engeli...Şu işsiz adam sana diş bileyip duruyor.Sen senden biraz daha iyi koşullarda olanın o koşulları hak etmediğini düşünüyorsun.O koşullarda olan,senin onun yerinde gözün olduğunu düşünüp gardını ona göre alıyor.Hepiniz birbirinizi kuşatıyor,birbirinizin polisi jandarması oluyorsunuz. İspiyonu sevmezsin ama şu herifin patronun kıçı dibinde yaltaklanarak dolaşmasından gıcık kapıyorsun,aslında onun ne dolaplar çevirdiğini biliyorsun ve patronu bu konuda birazcık "uyarmakta" sakınca görmüyorsun.Sakıncası yok elbette, tıpkı bir başkasının senin hakkında da bir takım "uyarılarda" bulunması gibi!..