20 Mayıs 2014 Salı

SOMA SORUŞTURMASI


   Kaç gündür bir yazı için uğraşıyorum. “Hayatın eski kelimeleri” yetmiyor. Oraları benim toprağım,kavruk tenlerini bildiğim,buruşuk gülüşlerini tanıdığım,katranlı elleri ile salça ekmek yediğim insanlar.Önce güneşin alnı kabağında terledi onlar;tütünde,pamukta,domateste. Tohum bitince toprakta bitti,güneşte,yerin yüzü de. Var güçleri ile okuttukları öğretmen olabildi en fazla,bir de memur. Sonra o işlerde bitirildi. Toprağı biten,umudu biten toprağın altında terlemeye başladı.
   Küçümserdiler madencileri köylükler. Hemde aralarında hiç bir fark olmadığı halde sadece gün görmüyorlar diye.Şimdi çaresiz bir razılıkla hepsi madene.Önce kendini yeniden üretmek zorunda insan. Artık birbirini tanıyan dostlar yok,alışveriş dost güveniyle yapılmıyor krediler,kredi kartları var;geldi mi ödemesi ,ödenecek.

  Yıktımı kasketini köylü dolanırdı kendi gibilerin arasında haşmetle. Şimdi kendi gibiler yok.Cep telefonları var kocaman,marka spor ayakkabıları var emekçi çoçukların ayaklarında, bağları iki renkli,bağırları açık.Divanların yerinde koltuk takımları,tarladan koparılmış meyvelerin,inekten sağılmış sütlerin yerinde marketler var.Şimdi köylü “hayatın eski kelimesi” dayı başlarının altında madende işçi.
   Sadece başkaları değil, o anı yaşayanlarda yaraya tuz basıp "yaşamaya" devam etmek zorunda kalacak. Ödenecek krediler,kartlar var.Ölenlerin boşalttığı iş,geride kalanlara "iş olanağı" olacak. Köylü elinden bıraktığı çapasının yerine kazma sapını tutacak.Güneşin altına değil yerin altına girecek. Karıklar devrilmeyecek,tütün yanmayacak yetişmeyince iş,maden patlayacak insan yanacak.Ama şimdi çalışmak lazım,boğaz doyacak,çocuklar okuyacak,eve ihtiyaçlar sağlanacak. Ölen ölecek kalanlar kapitalizme kar olacak. Kapitalizm var olduğu sürece bu hep böyle olacak.
 
Bizim ne kendi yaşamımızı değiştirecek gücümüz var nede onlarınkini diyenler; gerçekleri anlatmak yetmiyor,onları her kez biliyor.Artık suni dengeyi kırmak gerekiyor,cezalandırmak gerekiyor,aradan fırlayıp günlük hayatla politik hayatı birleştirmek gerekiyor. Artık oh be! İşte bu dedirtmek gerekiyor. Kınık’ta bir tek miting olmamıştı,bir tek sloganda ortaklaşmamıştı insanlar. Nasıl da kol kola girdiler,nasıl yürüdüler barikat kurmuş devletin üstüne,nasıl attılar faşizme karşı omuz omuza.
Biz öğrendiklerimizi yaşayalım artık.Yoksa herkes azarlar birbirini,her eylem büyütür diğerini,her slogan ifade eder bizi, ama o kadar. Bu ülkede profesyonel devrimci olmak,devrimci adalet olmak,kadrolaşmış örgüt olmak,yasa dışı meşru olmak , sadece kendini değil halkı örgütlemek başarılamazsa,anlar üstüne ağıtlar,açıklamalar,suçluluklar sarar bizi. Sonra bir kez daha sarar,bir kez daha…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder