DEVRİMCİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DEVRİMCİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ağustos 2020 Cumartesi

Yol ve Yoldaş

 

Yıl 1984 Haziran. Tokat-Sivas sınırında bir grup devrimci oligarşinin kolluk güçlerince kuşatıldı. Kuşatma çatışmaya dönüştü ve ilk olarak Ahmet Pehlivan vuruldu. Diğer devrimciler kuşatmayı yararak çıktı. Ayhan Gökvelioğlu kuşatmayı yarıp çıkmış olmasına rağmen, vurulan Ahmet Pehlivan'ı kurtarmak için geri döndü ve o da vuruldu. Ahmet Pehlivan'la birlikte öldürüldü. Ayhan, Ahmet’in arkadaşıydı, dostuydu ama aralarında ilişki bunları da kapsayan aşan bir ilişkiydi ve adı yoldaşlıktır!

80’li yıllar aynı zamanda zindan, tutsaklık, işkence, baskı ve direniş demekti.  Toplu saldırılar ve toplu görülen işkence 12 Eylül zindanlarının günlük rutiniydi. Bu toplu saldırılar karşısında devrimci tutsakların kol kola girip bir çember oluşturarak yaptıkları direniş oligarşinin kolluk güçleri tarafından da alışılmış bir görüntü haline gelmişti. Bu çemberin tam ortasında; sorgudan yeni gelmiş, işkencede sakatlanmış, sağlık sorunları olan devrimciler olurdu. Bu önceden planlanmış, kararlaştırılmış bir durum değildi. Direnişler süreci içinde kendiliğinden oluşmuş bir durumdu.  Bunun adı yoldaşlık refleksidir!

20 Temmuz 2016 Çarşamba

İŞKENCECİLERE İŞKENCE - Bora Kara




15 Temmuz darbe kalkışmacılarının birçoğunu tanıyoruz. Neredeyse tamamının ellerinde devrimcilerin, demokratların ve emekçi halkların kanı var. Birçok katliam, gözaltı, işkence olayında imzaları var. Kendilerine kin duymamamız, nefret etmememiz mümkün değil. Kendilerinden sorulacak hesabımız, ödeteceğimiz bedeller var. Kinimiz öyle böyle değil, ölümcül bir kindir. Bu kinin adı sınıf kinidir.

Bu faşist güruh şimdi eski yol arkadaşlarıyla girmiş oldukları iktidar savaşının kaybedenleri olarak, kazananların kendilerini bir paçavraya çevirme operasyonun sonuçlarına katlanıyorlar. Kazananların derdi sadece onları itibarsızlaştırmak, rezil etmek, aşağılamak değil. Onların üzerinden, tüm topluma neler yapabileceklerini gösteriyorlar. “Koca koca generalleri bu hale getirmiş, dokunulmaz sanılan orduyu adeta esir almış bu güç, sıradan halka neler yapmaz ki?” Sorusunu sordurup korkudan felç olmuş bir toplum yaratmaya çalışıyorlar. ( Bu hesap yanlış hesap ama konumuz şimdi bu değil)