devrimciler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
devrimciler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2013 Cumartesi

İLERİCİ HALK HAREKETİNİN DEVRİMCİ HALK HAREKETİNE SIÇRATILMASI GÖREVİ VE DEVRİMCİLER/ZOZAN KARA

 Türkiye coğrafyaları korkusuyla hesaplaşarak,sindirerek yaşamaya devam ettiği "ilerici"halk ayaklamasıyla farklı  bir deneyim laboratuvarı oldu. Halk direnişi bir çok boyutu ile bu topraklarda daha önce ekilen tohumlarla aynı toprağa düştüğünü gösterdi. Yaşanan hiç bir direniş birden bire oluşamayacağı gibi  birikimin şu yada bu aşamada patlayabileceği bilinemez ama her an beklenir ve olgunlaştırılır.Halk hereketleri,bu perspektifle,  devrimci önderliğin varlığı koşullarında değerlendirilip yönetilebilir.Bu nedenle yaşadığımız"kendiliğinden" halk hareketi kendi seyrini izledi.Her halde devlet ve AKP hükumeti kitlesel halk hareketinin bir avuç öncü devrimci ile buluşmasını hiç bu kadar gayretle engellemeye çalışmamıştır. Halk hareketinin en direngen dönemlerinden başlayarak, ivmesini aşağıya çevirdiği  süreçte tüm faşist gücünü devrimcilere ve devrimci yapılara yöneltti. Şehitleri ,gazileri ve ne olacağı bilinmeden hastaneleri dolduran binlerce yaralısı olan bu süreçte en büyük yarayı vermek istediği devrimcilerdir.En çok korkulan "kendiliğinden"niteliğinin kalıcı örgütlenmelere dönüşmesi ,uygun yöntem ve araçlarla kendini devrimci halk hareketine sıçratmasının sağlanmasıdır.Bunu sağlayabilecek tek güç devrimci parti,yapı,hareket ve

8 Nisan 2012 Pazar

12 EYLÜL DAVASINDA FAŞİZM'Mİ YARGILANIYOR/ BORA KARA







 "Bir faşist eskisini yargılamakla faşizmi yargılamış ya da ortadan kaldırmış olmazsınız. Kenan Evren yargılanacakmı yargılanmayacakmı? Yargılanırsa ne olacak yargılanmazsa ne olacak?...Bu ülkedeki siyasal rejimmi değişecek, yoksa burjuvazi "bak darbecileri de yargılıyorlar bir daha darbe filan yapmaya kalkmayalım" diyerek bundan sonra daha"demokrat" bir burjuvamı olacak?
Kenan evreni yargılamak!.. Kenan Evren burjuvazi için bulunmaz bursa kumaşı değildir. Egemenlerin,dünkü çıkarları için öne çıkardığı ama bu günkü çıkarları gerektiriyorsa kıçına tekmeyi vurmakta bir an bile düşünmeyeceği biridir. Hem bunu yaparken burjuvazi bir taşla bir kaç kuş vurmayı da bilir.Bunu öylesine "demokrat" nutuklarla yapar ki birileri burjuvazinin bu günkü çıkarlarının sözcüsü durumunda görünen akp için " bu adamlar demokrat galiba" diye düşünmeye başlarlar.Burjuvazi kenan evreni yargılayabilir bile.Eski ve modası geçmiş bir faşist yeni ihtiyaclara uygun faşizm için gözden çıkartılır. Kapitalizm bir sistemdir ve sistemin bütünsel çıkarları için kişilerin hiç önemi yoktur. Ama birileri faşizmden faşizmi yargılamalarını bekler. Yıllar önce özal'ın "anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" sözlerini anımsatırcasına "burjuva anayasasını delmekten" filan söz eder. Aslında yaptıkları tek şey ; (hani semboller filan deniyor ya) faşizmin sarkık bıyıklarını ve beyaz çoraplarını yeni kreasyona uygun bir biçimde değiştirilmesine yardımcı olmaktır."

2 Kasım 2011 Çarşamba

HAYAT SOLLAYIP GEÇMEDEN

Uzun yıllardan beri devam eden amorf bir “sol” görüntünün kitlelerde yarattığı bilinç bulanıklığı bir halk deyimiyle “it iziyle at izinin birbirine karıştığı” bir görüntüyü ortaya koydu. Bu genel manzaradaki olumsuz pratikler, devrimci sosyalistlerin hanesine sürekli olarak olumsuz karşılıklar olarak yansıdı. Bu, beraberinde, kitlelerin sosyalistlere olan güven ilişkilerini de zedeledi. Çünkü uzun yıllar “solun bütün renkleri” içinde kızıl renk diğer açık kırmızıların, turuncuların gölgesiyle flu bir görüntüye denk düştü. Emekçi kitlelerin bilinçlerin de yaratılan bu bulanıklık, sadece kitlelerin “geri” bilinç düzeyinde kalmayıp sosyalistlerde de uzun süren bir kafa karışıklığının nedeni oldu.