Teori ve pratik arasındaki ilişkinin kopukluğunun en
önemli göstergelerinden biri "söylenenle yapılanların birbirine denk
düşmeme" halidir. Söylenen yapılamıyorsa,söylenenin doğruluk düzeyi de
soyutlama düzeyinde kalır. Doğruluğu,yanlışlığı,eksikliği pratik içinde
sınanamaz. Sınanmadığı içinde kendini yeniden tamamlayıp zenginleştirme
olanağı bulamaz. Mücadelenin daha önceki deneylerinde çeşitli defa gerçekleşen
pratikler tarafından doğrulanmış düşünceler, eğer denenme nesnelliğinde bir
değişiklik yoksa doğru ve pratik tarafından onaylanmış düşünceler olarak kabul
edilirler. ML. Düşüncenin kapitalizmin nesnel temelleri üzerinde yükselen ve öz olarak aynı olan koşulların pratiği içinde çeşitli defalar doğrulanmış evrensel ilkeleri
böyledir. Koşullar öz olarak aynı olduğu sürece , daha önce pratik olarak
kanıtlanmış yasaların tekrar tekrar denenmesine ihtiyaç yoktur.
Ama her yeni dönem beraberinde yeni çelişkileri ve sorunlar getirir. Yeni sorun ve çelişkilerin ortaya çıkması devrimcilerin önüne yeni görevler koyar. Daha doğrusu tüm dönemlerde asli görevleri olan olan devrimin yapılması için ortaya çıkan nesnel ve öznel çelişkilerinin çözümlenmesinin sonuçları üzerinden kendilerini yeniden düzenlerler.