diyalektik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
diyalektik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mart 2018 Pazar

BUGÜN VE GELECEK


"Günün geçici sorunları karşısında büyük temel düşüncelerin bu unutuluşu, 
 geçici başarılar uğruna girişilen bu yarış ve sonal sonuçları gözönünde
 tutmadan çevrede verilmekte olan savaşım, bugünün sonuçlarına
 feda edilen hareketin geleceği, bütün bunların belki de "namuslu" nedenleri vardır, 
 ama bunlar oportünizmdir ve oportünizm olarak kalacaktır; 
 ve "namuslu" oportünizm, belki de oportünizmlerin en tehlikelisidir!"
 FRİEDRİCH ENGELS 

Diyalektik yöntem bize sınıflar mücadelesini tarihsel gelişimi içinde, bütünsel bir süreç olarak ele alınması gerektiğini öğretir. Dün – Bugün – Gelecek ilişkisinin diyalektiğinden oluşan bu yöntem mücadeleyi bir süreç olarak ele almayı öğrettiği gibi, sürecin belli bir anına takılıp kalmamayı da öğretir. Nasıl ki düne ait verileri olduğu gibi bu güne aktararak bugünü açıklamaya çalışmak bir yanılgıysa, dünü yok sayıp bu günü sadece bugünle anlamaya ve açıklamaya çalışmak aynı düzeyde bir yanılgıdır. Dünle bugünü birbirinden kopartan, bugünle yarını da birbirinden kopartmış, anla gelecek arasına bir set çekmiş demektir. Düne takılıp kalmamak adına, bugüne takılıp kalmak denilen bu durum “sürecin ana feda edilmesi” denen durumdur.

9 Aralık 2012 Pazar

MARKSİST YÖNTEM ÜZERİNE -2- / Bora Kara




"Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde 
yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir."Marks böyle der meşhur 11.Tez’de. Marks, Dünyayı yorumlamaya karşı değildir, onun karşı olduğu, değiştirmeyi amaçlamayan bir yorumlamadır. Bu yüzden Marksın vurgusu ve düşüncesinin özünü değiştirmek oluşturur.
"Marksizm ve teorik ilişkisi 1"

Marksizmi kendinden önceki bütün düşünce biçimlerinden ayıran temel farklılığı budur.O var olan durumu yorumlamak ve anlamak\anlatmakla yetinmez. Değiştirmek,teorik bir sorun değil, pratik bir sorundur, bir eylemi,pratik bir davranışı gerektirir.Marksist yöntem öz olarak, pratikte başlayıp(verili somut) soyutlama yoluyla düşüncedeki somuta ulaşıp yeniden pratiğe dönen bir yönteme sahiptir.Yeniden pratiğe dönüş aynı zamanda soyutlamamızın doğruluğunun sınandığı alandır.Sadece nesnel gerçekliği anlamak ve açıklamakla yetinmez; anlaşılan nesnel gerçeği, var olan nesnel gerçeği değiştirmenin bir aracı olarak ele alır.Anlamak çabası baştan itibaren değiştirmek istemiyle koşullanmıştır.Dert entelektüel bir merak ya da akademik bir kaygıyla anlamak,bilmek,öğrenmek diğer bir deyimle "anlamak için anlamak" değildir. Bilgi\teori değiştirmek yani devrim için gereklidir. Çünkü bilinemeyen şey değiştirilemez.

30 Ekim 2012 Salı

MARKSİST YÖNTEM ÜZERİNE\ Bora Kara

Daha önce 4 bölüm olarak yazdığım Marksizm ve teori pratik ilişkisi adlı çalışmama kendi programım içinde marksizm de yöntem sorununu amaçlayarak başlamıştım. Bu amaca bağlı olarakta konun son yazısını;

"Yöntemi vurgulu yazdık çünkü bu karmaşanın içinden ancak doğru bir yöntemle çıkılabilir. Bu ise Marksizm’in bütün gücünü, ruhunu oluşturan yanıdır. Adı ise herkesin ezbere bildiği ama nasıl uygulanacağı konusunda yeterli bilincin olmadığını düşündüğümüz diyalektik materyalizmdir. Birçokları tarafından birkaç ilkesinin ezberlenip, daha sonra “yüksek teori” yapmak için bir kenara bırakılan şey. Doğru bir yönteme sahip olmayanlar ise, nereye varacaklarını, nasıl varacaklarını, ne arayacaklarını, nasıl bulacaklarını bilemezler. Yöntemsizlik beraberinde bir süre sonra eylemsizliği getirir. Teori denen şey gitgide pratikten kopuk, kendi kısır döngüsü içinde dönüp duran gerçeküstü bir kurguyla dönmeye başlar. Kurgudan bir türlü pratiğe geçilemez. Ve böyle bir eksiklikle (yöntemsizlikle) ele alınan Marksizm aslında artık Marksizm değildir.

7 Kasım 2011 Pazartesi

MARKSİZM VE TEORİ PRATİK İLİŞKİSİ (2)/ Bora Kara

"komünist için sorun, mevcut dünyayı devrimci bir biçimde değiştirmek,
bulmuş olduğu duruma hücum etmek ve onu pratik olarak değiştirmektir"
(Marx ve Engels, 1987: 49). A. İdeolojisi. Dünyayı yorumlamak, anlamak çabası ancak pratikle boş bir gevezelik olmaktan çıkar. Ama sözü edilen pratiğin devrimci pratik olduğunu unutmadan. Evet, “teori olmadan pratik olmaz” Pratik olmadan teori ise, içi boşaltılmış, ölü doğmalar yığını olmaktan öteye geçemez.”